Yabancı Gözüyle Türkler

İnsan zor tanır kendini. Kendi hakkında hüküm verirken ne kadar subjektifse, bir millete mensup bir kişi de milletini değerlendirirken o derece subjektiftir aslında. Diğer taraftan, şayet önyargılı değilse yedi kat yabancı, bir millet hakkında daha objektif değerlendirmelerde bulunur. İsmail Hami Danişmend’in “Garb Menbalarına Göre Türk Seciye ve Ahlâkı” adlı kitabı hiç okudunuz mu bilmiyorum. O…

Hüsnü Bayram Ağabey ile Nurlu Hatıralar

Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin (1878-1960) en yakın talebelerinden, yanındaki hizmetkârlarından, nüfûsuna aldığı manevî evladlarından ve vefatı sonrası vârislerinden birisi de Safranbolulu Hüsnü Bayram ağabeydir (1935-2020). Memleketim olan Safranbolu’lu ilk Nur Talebelerinden olması hasebiyle Hüsnü Bayram ağabeyi hemşehrim bir Nur Ağabeyi olarak kendime çok yakın hissetmişimdir, onunla aynı ilçeden, aynı ilden olmakla iftihar etmişimdir. Nitekim…

vivid autumn leaves scattered on ground

SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?

“Andolsun ki, sizin için Resûlullah´da bir güzel nümûne-i imtisal (üsve-i hasene) vardır, Allah´ı ve ahiret gününü uman ve Allah’ı çokça zikreden zât için.” (Ahzap suresi / 21) SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ? Böyle söylemiş Cemal Süreya, içli şiirinde. Yıllar önce şiiri okuduğumda tuhafıma gitmişti bu soru; ama yaşayan bilirmiş bunu. Acının kelimelere dizilişidir şiir, ciğer…

TÜRK SİNEMASININ EZBERİNİ BOZAN YÖNETMEN

On sekiz yaşımdan beri aldığım filmleri bilgisayarıma kopyalayıp bugün devasa bir film arşivi sahibi oldum. Yani bugün 43 yaşındayım ve 17 bine yakın film arşivim var. Bu filmlerin çoğu yabancı, Türk filmi oranım ise elliyi geçmez. Çünkü izlediğimiz Türk filmleri -son on yıl hariç- gerçekten klişeler yüzünden seyredilmekten ziyade eziyete dönüşüyordu. O filmlerde örneğin, bir…

ŞEREFLİ İNSANIN SÜSÜ : ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK

“Daima alçak gönüllü ol, şerefli insanların süsü budur.” (Ferîdüddin Attâr) Kibir, insanın şuurunu kapatan en büyük engellerden biri. Şeytanın, Allah’a isyanına sebep olan karakter özelliğidir kibir ve insanı Allah korkusundan uzaklaştırır, vicdanî hassasiyeti zayıflatır. Bu duygu, şeytanın lânetlenmesine, kovulmasına ve cehennem azabına müstahak olmasına sebep olmuştur. Büyüklenme ve kibir, insanı dünyada ve ahirette çok büyük…

ÇAĞI OKUMAK

Her şeyden önce inançla dirilmiş, ilahi gaye ile donanmış bir insanın kendi çağını okuması gerekir. Zira her devrin şartları  ve özellikleri apayrıdır. Buna göre milletlerin algıları ve kabulleri de farklıdır. Her devirde ayrı bir  nebi, her asırda ayrı bir kitap gelmesindeki hikmetlerden biri de bu olabilir. Gelen uyarıcı zamanın bozuk düşünce,  inanç ve tutumlarını değiştirmeye…

ÜSTADIM EFENDİM..!

Efendim… “Geçmiş şeylere itiraz etmek mânâsızdır. Çünkü tamiri kabil değildir..” diyorsun ve yaşayışın ile bize misâller veriyorsun. Geçmişinin hangi ânına göz gezdirdim ise; hep tahakkümler, teellümler, mezelletler var. Bir dokunsam bin âh işitmiyorum oysa ki.. Nasıl bir yürek taşıyorsun ki: “Ben bana bu zulümleri revâ görenlere haklarımı helâl ediyorum..” diyorsun. Ve tezkiye-i nefis ile: ”Ben…

ISPARTA’NIN KALBİ BARLA’DA ATIYOR

Ne kadar zormuş damlaya ummanı sığıştırabilmek. Tek bir çiçekle baharı, baharları anlatabilmek. Bir mum ışığının titrek alevinde bütün karanlıkları delebilmek, ikbale uzanan yolları aydınlatabilmek… Nur’a sevdalıları, meftunları, dostları, kardeşleri, talebeleri ve fedaileri aynı satırda buluşturup sunabilmek… Şehirlerden bir şehri, Nur şehrini, gül şehrini, Isparta’yı yazabilmek, yansıtabilmek… Zormuş. Risale-i Nur bu şehirde, bu vatan toprağında yazılmaya…

DEPREM GEÇİRMİŞ DUYGULARIN RAMAZAN ŞÜKRÜ

Ramazan ayı, deprem geçirmiş duygularla-düşüncelerle ‘şükür içinde’ geçirilirse, sâhibini bir ayda insanî kemâlâtın zirvelerine (mi’râca) çıkarır. Ramazan ayında gizlenmiş olan büyük hayra, rahmete, berekete, mübarekiyete, sırra erebilmek için, o hayırla benliği arasındaki kalın gaflet duvarının yıkılması gerekiyor. Devasa binaları bile yerle bir eden depremler düşünüldüğünde, Ramazan ayını deprem geçirmiş duygularla idrak etmenin ne demek olduğu…

MENKIBESİ DÜNYAYI DOLAŞAN SEYYAH-I HAKİKAT

MENKIBESİ DÜNYAYI DOLAŞAN SEYYAH-I HAKİKAT – Bediüzzaman’ın Vefatı Sonrası Lehinde Yayınlanan Tek Yazı – Dr. Musa Hub Nizamettin Nazif: “Said Nursî Efendi Hazretleri”, Yeni İstanbul Gazetesi Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, 23 Mart 1960’ta Urfa’da vefat edince, Türkiye’de hiçbir gazete veya mecmuada lehinde tek haber veya yazı neşredilmez. Bediüzzaman’ın “Benim üç Sinan’ım var: Mimar Sinan,…

HAYATIN FAY HATLARINDA YAŞAMAK…

Parçalarla oluştu insanoğlu. Hep yarım, eksik kaldı. Önce çamur, sonra ruh… Ne kadar bütünleştirilse de arada bir ayrım, kırık kaldı. Bir parça içinde binlerce parça… Yaşarken bu parçalar birbiriyle iç içe geçmeye, sürtünmeye, çatışmaya başladı. İnsan artık içinde taşıyamayacağı bir enerji doğduğunda bunu dışarı atıyordu. Bazen bir yanardağ, deprem, çeşme, söz veya öfke gibi… Duygu,…