Aslında Bir İşaret Gelmişti

ASLINDA BİR İŞARET GELMİŞTİ Kevser Saba Alkaya Depremden bir hafta önce bir rüya görmüştüm, rüyamda annemlerin kapısının eşiğindeyim, içeri girmek istiyorum lakin evin her tarafı parça parça et; kimisi büyük siyah poşetlerde kimisi açıkta. Rüyanın ertesi günü aradım anacağızımı, sizin evi rüyamda gördüm deyip anlattım rüyanın tamamını, evin içinde yürümek istediğimi, etlerden dolayı yürüyemediğimi, etlere…

Depremin Düşündürdükleri

Allah’ın takdiri ile meydana gelen depremin birçok hikmeti ve ele alınması gereken neticesi bulunmaktadır. Bu mevzu ile ilgili Kur’ân’a  baktığımızda, devirler boyu milletler yoldan çıktığında, azgınlık arttığında, kötülükler çoğaldığında başlarına bu tür musibetler geldiğini anlatmaktadır. ” Başınıza gelen her musibet kendi ellerinizin kazandığı günahlar, ihmal ve kusurlar yüzündendir, bununla beraber Allah o günah ve kusurların pek…

Sıfır Noktası

Depremi en şiddetli yaşayan, binaların % 90’ını kaybeden bir ilde yaşıyordum. Çocuklarımdan ikisi İstanbul’da yaşıyor, ilde ise birisi evli, birisi liseye giden iki çocuğum var. Gecenin bir yarısı ölüm teslimiyetini iliklerimize, her zerremize kadar hissettiğimiz, öldük işte deyip dualar ettiğimiz sıfır noktasını hissettik. 4. katta yaşıyorduk. Sallantı şiddetlendikçe şiddetleniyor, bina bir sağa bir sola gidip…

aerial view of fisherman on boat

İnsan Nereye, Nelere Koşuyor?

‘Aceleci olarak yaratılmış’ insanlar yüzlerini nereye çevirmiş, nereye ve nelere koşuyorlar? Kadın-erkek, genç-yaşlı, aynı kulvarda, eriştikleri anda yitirecekleri menzile yüzlerini çevirmiş acele acele koşuyorlar… Kiminin amacı mülk edinmek, kiminin uzun ömürlü olmak, kiminin sadece sevmek- sevilmek, kiminin yalnızca günü yaşamak, hayatın tadını çıkarmak… Kimi hedefine bedeninin bencil tutkularını koyuyor, kimi bilgi sahibi olup toplumda sivrilerek…

down angle photography of red clouds and blue sky

Âh İtidal Sen Ne Büyük Bir Sırsın / Kevser Sabâ Alkaya

Epiktetos: ‘’Kendinin efendisi olmayan hiç kimse, özgür değildir.’’ der. İrvin Yalom ise onu tasdikler mahiyette: ‘’Bize gereken duygudaşlık değil, kendi duygularımıza hükmedecek gücü tekrar kazanmaktır.’’ diyerek aynı hakikate temas eder. Sûfiler, insanın içinde üç önemli kuvve var der. Geçen yazımızda bu kuvvelerle giriş yapmıştık insan âleminin gizlerine. Bunlar; şehvet, gadap ve akıl idi. Mucizevi bir…

blue blur bright close up

Berat (Yaşanmış Hatıra)

Rabbime bir şükran ifadesi yazısıdır. Bir ağustos günü ve insanların sıcaktan buram buram terlediği bir gündü. Sıcaklardan dolayı dışarıda yapmam gereken işlerimin birçoğunu ertelemiş nedense dışarıya çıkmak istemiyordum. O gün ise dışarı çıkma arzusu benliğimi sarmıştı. O gün sıcağa aldırış etmeden Rabbimin izniyle yola koyulmuştum. Gayr-i ihtiyari sevk-i İlahi beni bir yerlere sevk ediyordu. Mü’minler…

vivid autumn leaves scattered on ground

Seneler Hızlı Da Geçse Ölüm Gelip Buluyor

1 Aralık 2022; Bediüzzaman’ın, “Hayatım hayatınla devam edecek” dediği Mustafa Sungur Ağabeyin vefat yıldönümü. Bu âlem-i fenadan âlem-i bekaya terhisinin üzerinden tam 10 sene geçti. Allah rahmetiyle sarsın. Nasihat istiyorsak elbette bize ölüm yeter. Biz arkamıza baktığımızda-ki yaşımız kaç olursa olsun- “seneler ne de hızlı geçti” diyoruz. Gerçekten de hızlı geçiyor. Ancak gelecek de kuşkusuz…

orange and yellow neon lights

Aklı Doğru Kullanmak

Aklı Doğru Kullanmak Rukiye Anar Yeryüzünde hareket eden sayısını yalnızca Allah’ın bildiği bir çok canlı var. Tüm bunların sayısını bilmediğimiz gibi hakikatlerini de bilmiyoruz. İşte şu ayette Allah kendi katında en şerli mahluku açıklıyor. “Şüphesiz yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü aklını kullanmayan idraksiz canlılardır, onlar sağır ve dilsizlerdir.” (Enfal-22) Demek ki akl ı küll olan…

Cennetin İçinde Cehennemi Yaşamak

CENNET’İN İÇİNDE CEHENNEMİ YAŞAMAK!   Sema CEYHAN Hep duyarız ‘cennetin içinde cehennemi yaşadım’ diye. Zevk-i sefa içinde olan insanoğlu zevk içinde musibetlere düçar olduğunda kullanır bu cümleleri. Veryansınlar eder neden başıma bu geldi diye. Teslim ve tevekkül ile sabır etmez, sabrını tüketir. Ama hiç aklına getirmez ki; bu çektikleri, zaman geldiğinde manevi bir çekirdek hükmünde olup…

Bir Acip Muamma

BİR ACİP MUAMMA Harun ÇAĞLAYAN İnsan garip bir muamma… Yedi bin yıllık tarihi, köhne sayfalara işlenmesine rağmen; anlaşılamamış, bilinememiş. Öyle ki insan, bütün bir âlemi gezmiş, keşfetmiş kendi varlığına gelince; onu keşfetmede âciz kalmış. Kolay değil elbet. Çünkü insan, küçük bir âlem misâli ruhunda, kalbinde binler latifeler taşıyan acip bir muammalar yumağı/silsilesi… Her bir latife…