Yitik Dost’a
Harun Çağlayan
Yüreğim hasret kamçısıyla dövüldükçe,
İçimde tutsak alevler belirir..
Lâkin sana karşı hep vefa ümid edenim..
Nice zaman oldu,
Nevbaharı hissedemedim.
Nice zaman ki,
Perişaniyetimi serdedemedim..
Dostların gadrine uğrasam da,
Gözlerim ufukta,
Bir dua dilekçeli haberdir,
Bekleyişlerim…
Bilmem ki,
Harebezâr diyarlardan,
Yanık namelerim vasıl olur mu sana..
Hüznümü derûnuma gömsem de,
Taşar mıydı çığlıkları yüreğine…
Bilirim…
Bahtıma kederlerdir biriken..
Hâlsizim, hâlden düşmekteyim..
Dilenirim Rabbim’den..
Dilenmenin usûlünü bilmesem de,
Sadık bir bendeyim..
Üryandır benliğim,
Sendelerim efendim..
Sen’siz âlemimde,
Varlığımı kaybedenim…
Sızım sızım süzülen,
Gözyaşlarımla eriyenim…
Bilesin…
Dualara muhtaçtır hatıralarım..
Pek uzağında,
Esaretlerdir,
İnkisar-ı hayallerdir, yaşarım…
Leylî gecelerde,
Ağıtlardır, yakarım…
Kalemim kırık,
Dilim ebkemdir, susarım…
Neyleyeyim
Ziyadedir seyyiâtim..
Arar iken seni ben,
Kendimi,
Kaybedenim…
Tarumardır nice,
Dileklerim…
Öyle bir girdap ki,
Boğulmak üzreyim…
Sönmektedir,
Nehârım..
Sızım sızım sızlar,
Sızılarım..
Dağlardan cesimmiş..
Sancılarım…
Senden nicedir,
Cüdâyım..
Tâkatsizdir,
Lisânım…
Herc û merctir,
Efkârım..
Akisleri akseder,
Sözlerime,
Yüreğime..
Kalemime…