Sen ceketini alıp çıktın ya
Güneş prematüre doğdu bugün
Sarısı küvezde, kızılı sarılık geçiren
Kundak bezi diye naftalinsiz gökkuşağına sardık
Bit pireyle bezenen
Aküsü boşalmış maviye
Cıvataları gevşemiş sarıya, yeşile…
Sonra terk ettik
“Süt anne” diye, pirana ısırığı gecelere
Sen yıldızların ceyranını kestiğin gece
Dolunay kıyametin önsözünü yazdı
Kum saatiydi aklını oynatan,
Kumlarda akrep,
Alacakaranlıkta yelkovan kovalayan
Navigasyonu bozulan ufuk çizgisinde
Bulutlar dilsiz şeytan
Sen ısırgan otundan üstüme kepenek diktiğin gece
Çobanyıldızı sapan fırlattı, çarkıma feleğime
Kavalımın yüzü gözü nakarat kesiği
Pansuman yapamadım
Yara bandı firari
Sallanan sandalye? Haplar, şişeden fırlayan?
Gömleğindeki rujla aynı renkteydi
Bileklerimden akan kan…