Ey Himâyet Şahi! Ey İnâyet Padişahı!
Ey Marifet Sultanı! Ey Kıyâset Komutanı!
Ey Devlet! Ey Himmet!
Ey Şark! Ey Garb!
Ey Şems! Ey Ems!
Ey Zaman! Ey Hemân!
Ey İstikbal! Ey cennet!
Ey Ezel! Ey Ebed!
Ey Zuhur! Ey Huzur!
Ey Şefaat! Ey Aşk!
Ey Allah’ın (CC) Esma Tecelliyâtı
Ya Nebi…
…….
…….
Medet Ey Nebi…
Mihr-i Cemaline müştâk aşıklar, subaylar, askerler gazellerle, kasidelerle sizinle hemdem olmaya azmederlerken benim kahrımı n’olursun gör… Ne bir Mesneviyim. Ne de bir terkib-i bent’im (bendim). Ne bir rubai! Ne bir kıtayım ne de müfredim.. ben bir yarım kalan Afyoni serseriyim!
Cehennemi yaksaydı âh-u zârım! Ah, çok kalabalık cennet içre diyarın! Yadın! Bağ-ı canın! Ah bir sevdalın! Olsaydım Efendim…
Hastalığımı sen Bilensin. Sen Muhit-i Keremsin Ey Can! Devamı gayri lutfedip Verensin. Arasat gecemde kalbimin nâgâh hicrânına lutfedip şifamı Verensin Efendim. Zira Sen Hayrul-Beşersin Efendim..
Cömertlik merkezinin sürmelilerini Kabul Edensin Efendim. Gönül diyarında dolaşmaya gelenlerin gözlerine bağ sürmeler sürensin Efendim. Ancak hepsinden ötelerde bi-nasibi sezensin Efendim.. gözlerimde sürmen yoksa kalbimin sürgüsünü yazmaz mısın Efendim? Çöz gayri Efendim. Aç gayri Efendim. Al gayrı Efendim.. Zira Sen Muhit-i Keremsin Efendim.
Mağribin- Maşrikin bahçeleri Sensiz haraptır Efendim. Güller uzaklığında yalandır Efendim. Bahçeler yokluğunda talandır Efendim. Senin geçtiğin yerde güller Gül-i canınla belensin Efendim. Ne bir yaprağım ne bir dal! Odalarda bir kıl-u kâl. Sen Güllerle yangınıma Umman-ı Keremsin Efendim. Bahçene, Bağına, Yadına, Cennet bağrına kurban olayım Efendim.
Ben yansam da Sen Rahmet-i Keremsin Efendim. Ben ağlasam da Sen Gülistan-i Gülensin Efendim… Ben ölsem de Sen “Ümmetim!” diyensin Efendim.
Afyon cefakar, keşke olsaydı sana bir yar-ı vefâdar. Reh-ı aşkında kalsaydı bir esir. Ab-ı çeşmi yollara serpilip arasında Fariğinden ona da içir .. Efendim. N’olursun Efendim! Onu da sevindir!
Çeşmeler akmaz olsa da gönlümden dökülenlerdir firkat yağmurları. Sinezenler uzaklarda olsa da hazan gençliğimdir mah-i muharremim.. Sinesini zincirlerle vuran olsa da kalbimden akan kandır beni zincirlere bağla!
Eyyam sisli geçer! Leyal güman eder! Lerzan giryandır, yeter! Titreyen günah işler! Kelam füsun bekler! Felek hapse isyan eder! Hapis şeytana hizmet eder!
Halim bundan ibaret Efendim! Ama n’olursun Mihr-i Cemalini gayri rûşen göster Efendim! Havlamam seslerinin en çirkini olsada sen Bedr-i tamamsın Efendim. Sen şems-i La Yezalsın Efendim! Sen dertlerime şifasın.. ah Efendim..
Halimdir vebalim. Mazımdır garım. Varlığımdır yalanım! Ama lütfet Efendim azm-i bekam ola istikbalim!
Avazım yetişir mi barığahına? Ama n’olursun Efendim terkedip kıyma avazıma. Selam olsun senin Muhammed (sav) şanına! Ferman Sensin! Pâdişah Sensin. Merhamet eyle efganıma, hicranıma, yangın içre bağrıma, harabzar bağıma…
Bi-günah değilim. Samimiyet atfet istiğfarıma. Nar-ı firkat yaksın da kül kutsa hicranımı. Anında götürsün viranımı. Yırtsın da fırlatsın günahımı. Sadece sen duy Ey Nebi, intizarımı. Şefaatinle Nura gark eyle rüz-i cezamı… Affet günahlarımı… Azl et hicranımı… Şefaatini isterim Ey Nebi, affet vebalimi….
Afyon hak-i beyabana cehennem görmüş yüzü saklasa. Kimseler tanımasa. Sen Arifsin arza ve semavata! N’olursun Efendim affet beni, Kabul et diyarina…
Huzurunda başımı yere eğer “salat” ve “selamını” zikrederim..
Hz.Muhammed’e(sav) salat ve selam olsun.