Ayşegül GençİnançNisan '23

Kapındayım

Bilirim iki kere çaldım bu son hakkım

 

Ateş üstünde etten bir çömlekte

Pişmek bilmez bir avuç kırıntıyım

Ab-ı hayat dökülürken parmaklarından

Sina’ya mı özenir de kuruyup çatlar sadrım

Aldığını ziyan eden dibi delik bir kabım

Güğümlerle gülsuyu dökülse

Belki bozulmaz intizamım

Ama senden bir “ah” yıkar

Çözülür anında intisabım

Küsme ey ayın on dördü

Med cezirler yaşar ummanım

 

Kapındayım

Ama bir eşik otu, bir eşik çöpü

Kadar bile değil bilirim iştiyakım

Bir sunakta kararmış kanlar

Zayıf düşmüş boğazlanmış ıstırabım

Gözyaşına batıp çıkmış şehirlerde

Kurşun ve enkaza ne kadar aşinayım

Bağdaş kurmuyorsam da batıla

Hakka diz çökerken tarumarım

“bir şefaat dalına tutunmaya”

Tutunmakla bir kuru tacidarım

 

Kapındayım

Tımarlanmış bir ömrüm mü var ki

O yüzden pusuladan şaşmaktayım

Ey Medinemin gülü

Bak işte geldim milattayım

Üryanıyım bilirim çoğu sevabın

Ve bilirim çoğu günahın ayanıyım

Bilirim kovmazsın kapından

Ama ben ceza kadar aşikârım

Titrek bir kelebek gibi

Kıvranır dilimde ah-u zarım

Ah sevgili açmazsan kapıyı

Bil ki temizlemez beni istiğfarım

Sine püryan belki bir yânım

Değil mi ki kapındayım

Yok, başka inkılâbım

Ay gibi bu kapıda bir yanım

Bu da benim inşikakım

 

Kapındayım

İki kere çaldım,

Bilirim bu son hakkım.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment