Akraba hasetliği diye bir hasetlik var. Akraba olmak, aynı kandan olmak hasetliği yok etmiyor malesef. Gerek kendimde, gerekse çocuklarımın başarısında zaman zaman buna şahit olmuşluğum var. Sadece başarılarımızla mutsuz olmamış, aynı zamanda üzüntü ve meşakkatlerimize de içten içe sevinmişlerdir.
Bana düşen ise daima tüm şerden Allaha sığınmak olmuştur. Onlar için ise şifa dilemek…
Maatteessüf insan akrabasını seçemiyor.
Çocukken sıla-i rahimin ayetlerle altı çizile çizile neden ısrarla emredildiğini tefehhüm etmezdim. Malesef akıl kemale erince anlamış olursunuz. Yüce Allah yarattığı kulunu bildiği için, tabiri caizse kafaya tokmak indirme mukabili sıla-i rahim yapın, kaçış yok diyor.
Kıskançlık yüzünden işlenen ilk günah, ilk katliam değil mi?
Bu zehir damlası milyonlarca, milyarlarca yıldır, hatta dünya kurulduğundan bu yana etkisini devam ettirmiyor mu?
Sorarım size, Kerbela katliamını yapan duygu ve hisler, Kabil’in Habil’i katletmesinin nedeni olan aynı hisler değil mi?
Tarih akraba katliamlarıyla meşhurdur.
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyuruyor:
Haset zehirli sarmaşığa benzer.
Daha filizken koparılıp sökülmezse bütün bedeni sarar, zehirler. Beyni, düşünceyi, en önemlisi de kalbi zehirler. Kapkaranlık bir tablo çizer. Kalbi manen çürütür.
Çürümüş bir kalp ile günde beş vakit Allah’ın huzuruna çıkılmaz.
Kalbi çürümüşlükten kurtarmanın yolu hasedi defetmekten geçer.
Haset devam ettikçe kişi müflis hükmündedir.
Zira Rasûlullah sav, ‘iyi amelleri yok eder’ buyururken tam da müflisin tarifini yapmaktadır. Müflis olarak Allahın huzuruna gitmek istemiyorsanız hasedi bırakın.
İnsanların içine işlenmiş hastalığı iyileştirmek kolay değil. Nasıl ki elbiseye işlemiş bir lekeyi temizlemek için amonyak, çamaşır suyu kullanılıyorsa, hasedi tedavi etmek için de irade göstermek gerekir.
Bunun için manevi bir mücadele gerekir. Tevbe ve devamında tevbeye sadık kalma iradesinin tedavi olması gerekir. Haset bir manevi rahatsızlık olması hasebiyle bu hastalığın şifası için çeşitli yollar uygulanmalı.
Hasetten kurtulmanın yolları:
1- Bol bol tefsir okumak
2-Çokça kitap okumak
3-Tasavvufla meşgul olmak
4-Gönül erlerinin hayat hikâyelerini okumak
6-Kendini ve hayatını başkasıyla kıyaslamamak
7-İlim-kültür-sanat meclislerinde bulunmak.
9-Yardımlaşma, infak, tasaddukta bulunmak.
10-Ölümü düşünmek, kabirleri ziyaret etmek.
12- Duyduğu her haset için, bir yerlerde kendine de haset duyulabileceğini bilmek.
“İyilik düşün, iyilik düşünsünler senin için”
sözünü şiar edinmelidir.
İyiler ve kötüler.
Haset kötülerin özelliğidir.
Haset her tür zararı verebilecek bir kalp ve beyin hastalığıdır.
Bu hastalıktan kurtulup iyiliği seçenlere ne mutlu..!