Ekim '22Söyleşi

YENİDEN MERHABA!

NEREDE KALMIŞTIK

Birkaç yıllık zaman aralığından sonra yeniden yayın hayatına merhaba diyor, kaldığımız yerden yolumuza devam ediyoruz. İlk defa Yuşa Irmak’ın yayın yönetmenliğinde Temmuz 2006 yılında okuyucularının karşısına çıkan Körpe Kalemler Dergisi, 10 sene yayın hayatından sonra, dönemin fitnelerinde hakikatten yana taraf olmak ve kalabilmek için kendi kararıyla 2016 Mayıs’ında 100. sayısı ile yayın hayatını dondurmuştu. Geçen beş sene boyunca olayların söylediklerini dinledi, sonuçlarını gözlemledi, biraz dinlendi ve iyice demlendi. Nasıl ki uzun süre nadasa kalmış tarla daha bereketli ürünler verir. Körpe Kalemler de, daha bir gürleşti ve şimdi 101. sayısıyla tıpkı başlangıçta olduğu gibi o ilk müteharrik ruhuyla yeniden harekete geçerek Harun Çağlayan’ın yayın yönetmenliğinde huzurlarınıza çıktı (Ekim 2022). Yılların yollarında yılmadan, yorulmadan, bıkmadan, usanmadan, o ‘uslanmaz’ gençliğiyle, içindeki çocuğu konuşturmayı sürdürüyor. Çünkü biliyor ve inanıyor ki: İnsanlığın kalbi, çocuklukta atıyor. Çocuklar saftırlar, doğruyu samimiyetle söylerler, fıtratları melek-nümundur, kalpleri berraktır, hisleri açıktır, vicdanları insaniyetlidir.

Üstünlük saygıyla eştir. Körpe Kalemler, çocuk kalpli, genç ruhlar ile bir nevi “kalem kardeşliği”dir. Bugün yayın hayatında kitapları veya gazete/dergilerde köşe yazıları bulunan birçok kalem erbabı, ilk defa Körpe Kalemler’in bahçesinde filiz çıkarmışlardı, şimdi meyvelerini veriyorlar ve onlar kendilerini biliyorlar. Kendini bilmek, bilgeliğin besmelesidir. Kalem, yazardan yazar, ve yazar yazdıkça kendini tanır, kendindekini tanır ve kendini bilir, bulur, kendi olur. Yazarlık, kendini tanımak, tanıdıkça tamamlamak, özünü gürleştire gürleştire özgürleştirmek ve özgün bir insan olmak yolculuğudur. Yolu Körpe Kalemler’den geçmiş ve geçecek olan her yolcuya selam olsun.

Nice güzide yazarlar yetiştiren ve yetiştirecek olan Körpe Kalemler Dergisi, bir ilim, bilim, fikir, irfan, tasavvuf, edebiyat, sanat, araştırma ve inceleme dergisi’dir; tek kelimeyle, bir gönül dergisidir. Hiçbir iddiası yoktur. Hakikat olmak şartıyla her fikre ve hisse yer verir. Nitekim geçmişte çeşitli sosyal veya dinî gruplarla ilişkili veya bağımsız yazarlar yer almıştı. Biz her birini hayırla yâd etmek ve güzel günlerin hatırını âli tutmak niyetiyle burada önemli bir kısmını tarihe not düşmüş olalım:

Yuşa Irmak, Abdullah Doğan, Abdullah Kibritçi, Abdülkadir Çekin, Ahmet Albayrak (Prof.Dr.), Ahmet Solmaz, Altan Aktürk (Bay Hiç), Ayşe Koçer, Ayşegül Genç, Berna Pak, Bilal Can, Birol Topuz (Dr.), Burak Cem, C. Gözde Yılmaz, Cahid Sinan, Can Yılmaz, Cemal Kaya, Cevat Benar, Ceyhun Emre Teoman, Cüneyd Eren (Doç.Dr.), Elif Konar, Elif İşyar, Eyyup Yaşar, Eylül Aydan (Ayşe Revan), Fatıma Yüksel, Fâtıma Zehra Merinos, Fatih Ertaş, Filiz Konca, Fuat Türker, Göksun Taşpınaroğlu, H. Sare Özcan (Sare Nokta), Hamza Levent, Handan Everest, Hasan Meydan, Hatice Su, İkbâl Betül Armağan, Kalendar Yıldız, M. Sait Konar, Mahmud Celal Özmen, Nilüfer Gündoğdu (Meftun–ı Gül), Mehlika Beyza, Mehmet Kızılay, Mehmet Fatih Tiyanşan, Melek Koçak, Meryem Seval Ağarı, Mevlüt Katırcı, Murat Ebruli, Musa Çetin, Musa Hub (Dr.), Mustafa Nazif, Müberra Aktürk, Nehir Aydın, Ömer Ekinci Micingirt, Ömer Şahinli, Ömrüm Alp, Pinhan, Raşit İsmail Küçükturgut (Dr.), Rüstem Budak, Sami Yaylalı, Sarper Sağlam (Salih Mansur), Selman Maltaş, Serap Çınar, Seval Agari, Sezer Çalışkanoğlu, Sümeyra Demir, Şahan Çoker, Şerif Aydın, Şevket Çağrı, Taha Süren, Talip Sevilay, Tugay Mola (Afyonî), Ümit Demir, Yare Bergüzar, Yusuf Şahin, Yaşar Karayiğit, Yüksel Acar, Zafer Şık, Zehra Öner, Züleyha Çay. Dergiye emeği geçen herkesi hayırla yad ediyoruz. O dönem Körpe Kalemler’in tanıtım videosunu (Körpem Benim) ve bazı makaleleri seslendirmiş olan Huzeyfe Dalmaz Beye de teşekkürlerimizi bildiriyoruz.

Körpe Kalemler’in arkasında dinî veya seküler bir grup yoktur, hiçbir gruba âidiyeti de yoktur; tamamen bireysel ve gönüllü başlayıp devam eden bir emektir ve bir “ses ver”medir; gökkubbenin altında bir hoş sadâ bırakma gayretidir. Elbette her derginin bir hikayesi vardır, Körpe Kalemlerin de. Bir Kalbin Alınyazısı kitabını okuyan ve çok etkilenen bir genç editör Ali Osman Polat, yazarı Musa Hub’a e-mail yoluyla ulaşır ve onun adına bir site açarak bütün yazılarını orada yayınlamak istediğini belirtir. Fakat Musa Hub, kendi adına bir sitede yazılarıyla tek başına bulunmaktansa, herkesin yazabileceği bir internet dergisi platformu içinde yazılarıyla yer alabileceğini söyler. Musa Hub’un verdiği isimle Körpe Kalemler Dergisi, böylece Temmuz 2006’da yayın hayatına merhaba der.

Körpe Kalemler’in hikayesi böyle samimi bir niyet ve gönüllü bir gayretle başlar. Bu kadar mı? Evet, bu kadar. Bir ağaç bir tohumdan, bir bomba bir atomdan çıkar. Bir kibrit, bir ocağı yakar. Bir bakış, aşık eder. Bir çatık kaş, soğutur gider. Bir söz, savaşın veya barışın fitilini ateşler. Bir sözden cennet de çıkar, cehennem de. Hakikatte küçük şey yoktur. Cismen en büyük şeyler, en küçük şeylerin çocuğudur. Sebebin küçüklüğüne aldanmamalı, büyük sonuçlar doğurur. Bir soru, bazen bir kitabın yazılma sebebi olur. Bir kitabın kalbinden bir sadr-ı âlî’ye akseden osmanî duyuşların tetiklemesiyle rahm-i kaderden polat gibi sağlam yürekli bir göznuru dergi doğar ve etrafında körpe hûbân (dostlar) toplanır.

İlerleyen yıllarda Körpe Kalemler İnternet Dergisi, sanal ortamdan reel dünyaya adım attı ve Üsküdar’da kendisine bir ofis tuttu. Yazarlar ile okuyucuları buluşturan haftalık/aylık programlar düzenlemeye başladı. Gün geldi, bazı yazarların talebi ve fikir birliğiyle Reşha Yayınları kuruldu, kitapları Nesil Matbaa’da bastırılıp neşredildi: Birol Topuz’un İlk Cemre’si, Burhan Küpeli’nin “Allah Mektubu”, Osman Halim İhsan’ın “Kurban İlmihali”, Tugay Mola (Afyonî)’nın “Yed-i Beyzâ”sı, Ramazan Hub’un “Rasulullah’ın Nükteleri”, ve Musa Hub’un 6 ciltlik Kandil Seti; Zamanın Gül Saatleri (Kandil Gecelerinin Dinî Temelleri), İlk Nur’un Doğuşu (Mevlid), Sedefteki İnci (Reğaib), Rabbanî Tenezzül (Berât), Arş’a Çıkan Aşk (Mi’râc) ve Sultanlar Zirvesi (Kadir) yayınlandı.

Daha sonra Körpe Kalemler’den birkaç gönüllü “İstanbul Körpe Kalemler Kültür ve Sanat Derneği”ni (İSKÖK) kurdular. Avrupa Birliği’nin ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hibe desteği ile “Roman Hayat Projesi”ni hayata geçirdiler. Bu kapsamda “Roman Tasavvuf ve Mehter Grubu”nu kurdular, Kutlu Doğum Konseri düzenlediler. Keşanlı Ali Destanı gibi bazı tiyatro oyunlarını sergiledi, gösteri, müzik şöleni tarzında bir dizi etkinlik yaptılar.

Yıllar yılları takip etti ve nihayet bugüne gelindi. Körpe Kalemler’in ikinci dönemi bir sonbahar mevsimi, 2022 Ekim sayısıyla başlamış bulunuyor. Bu ilk (101.) sayısında kalemleriyle kelamlarını seslendiren yazarlarımız;

Tugay Mola “Körpem Benim”le,

Ahmet Albayrak (Prof.Dr.), “İdeallerle Donanmış Genç Özlemi”yle,

Kevser Saba Alkaya “Derin Bir Yaranız mı Var, O Bir Kapıdır”la,

Zeynep Haşemi “Kapılar”la,

Mücahid Güler “Kur’an’da Düşünme Yöntemleri-1”le,

Havva Küçük Konur “Ahlak-ı İslamiye Üzerine”yle,

Harun Çağlayan “Bir Acip Muamma”yla,

Rukiye Anar “Zaman”la,

Sema Ceyhan “Cennetin İçinde Cehennemi Yaşamak”la,

Yusuf Alptürk “Aldanmamak”la, ve

Musa Hub (Dr.) “Bediüzzaman’ın Talebelerinden Prof. Dr. İbrahim Canan İle Nurlu Hatırlar”la arz-ı efkâr ve hissiyat ediyorlar.

14 Ekim 2022’de yayınlanan bu ilk sayımızı, 14 Ekim 2009’da kaybettiğimiz İbrahim Canan Hocamızın aziz hatırasına armağan ediyoruz.. ve bundan sonra da her ay bir armağanımız olacak.

Daha fazla sözü uzatmamak için, ilk sayımızda “Bir İlk’e İmza Atarken…” adıyla ilk imzamız olan tanıtım yazımızı, “Körpem Benim” isimli tanıtım videomuzu ve yazı çağrımız “Mini İ’lam ve Minik Davetiye”mizi yeniden tekrarlıyoruz, linkinden ulaşabilirsiniz. Her nevi nesir ve şiirlerinizi korpekalemlerder@gmail.com adresine bekliyoruz.

… Ve sizleri değerli yazarlarımızla başbaşa bırakıyoruz.

 

 

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment